(Mezhebe uymam Kur'anla amel ederim.) demek, (Kanunlara uymam, yalnız Anayasaya göre  hareket ederim.) demek gibi yanlıştır. Çünkü Anayasada bütün hükümler, bütün  cezalar bildirilmemiştir. Anayasa, kanunlara havale etmiştir. Kanunlardan başka  tüzükler, yönetmelikler de çıkmıştır. (Anayasa varken, kanuna lüzum yok.) demek  ne kadar yanlış ise, (Kur'an varken, mezhebe lüzum yok.) demek, bundan daha  yanlıştır. Kur'an-ı kerimi hadis-i şerifler, hadis-i şerifleri de mezheb  imamları açıklamıştır. Kanunlar, Anayasanın gösterdiği istikamette hazırlanmış,  mezhebler de, Kur'an-ı kerimin ve hadis-i şeriflerin gösterdiği istikamette  teşekkül etmiştir. Hiç kimse, (Madem, mezheb, Kur'an-ı kerimin ve  hadis-i şeriflerin açıklamasıdır. Ben de açıklar bir mezheb kurarım.)  diyemez. Çünkü bir kimsenin (Madem doktor olmak, tıp kitabı okumaya bağlıdır.  Kimyager olmak için de kimya kitabı okumak kâfidir.) diyerek eline aldığı  bir tıp ve kimya kitabı ile doktorluk yapmaya, ilaç imal etmeye kalkışması ne  kadar gülünç ise, (Ben de Kur'andan, hadisten hüküm çıkarırım) demek daha  gülünçtür. (Ben İslâma göre hareket ederim, mezhebe  uymam) demek, (Ben devletin emrine  uyarım. Fakat, kanunu, polisi, hakimi dinlemem.) demeye benzer. Çünkü İslâma  uymak demek, dört hak mezhebden birine uymak demektir. İslâm ayrı, mezheb ayrı  değildir.   | 
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Olumlu Veya Olumsuz Görüşlerinizi Ekleyiniz;