10/12/2010

Allah'a iman

ALLAH'A IMAN
Allah; öncesiz, diri, kadir, alim, işiten, gören, murad eden ve alemi yoktan var edendir. Kendisinden başka ilah yoktur. Yarattıklarından hiç birine benzemez. Bir suret ve şekil değildir. Bir şeyin parçası veya bölümü değildir. Bir şeye birleşik yahut sınırlı değildir. Mekandan, zamandan uzaktır. Mekana, zamana yahut başka bir şeye muhtaç degildir. Hiç bir şey ona benzemez. Hiç bir şey ilminden ve kudretinden hariç değildir. Ezeli ve ebedi sıfatlarla sıfatlanmıştır.
Allah'a iman, Islamın ilk şiarı ve aslıdır. Zira İslamı din olarak ortaya koyan bizzat Allah'dır. Bir kimsenin müslüman olabilmesi için önce Allah'dan başka ilah olmadığını kabul etmesi, daha sonra da Hz. Muhammed'in O'nun kulu ve Resulu olduğunu tasdik etmesi gerekir.
Biz Allah'ı Kur'an ve hadiste bildirilen sıfat ve fiilleri sebebiyle bilir, O'nun zatı hakkında bir bilgimiz bulunmadığını kabul ederiz.





ALLAH'IN VARLIGI ve BİRLİĞİ


Allah vardır. Varlığı hiç bir şekilde inkar edilemez. Edilse bile bu O'nun var olduğunu unutturmaz. Allah'ın varlığını anlamak için kendi vucudumuza, yahut yeryüzüne ve gökyüzüne bakmamız kafidir. Kainattaki düzen ve akıl almaz ahenk bize Allah'ın varlığını ve kudretini ilan eder. Hiç bir şeyin sebepsiz ve kendi kendine var olmadığını, her şeyin bir yaratıcı tarafından var edildigini söyleriz. Bu yaratıcı Allah'dır.Allah'ın birliğine iman da inancımızın temellerindendir. Allah birdir. Yani eşi, benzeri, ortağı, yardımcısı, oğlu, kızı yoktur. Doğmamış ve doğurmamıştır. Gücü her şeye yeten ilahımızdır. Kainatta devam edip duran ve hiç bir vakit bozulmayan düzen Allah'ın birliğine işarettir. Kur'an-ı Kerimde şöyle buyurulur. "Eğer yerde gökte Allah'dan başka ilahlar olsaydı, bunların ikisi de (hem yer, hem gök) harap olur giderdi." (Enbiya: 22)




ALLAH'A İMANIN SONUÇLARI


Yukarıda sıfatları sayılan Allah'a iman insanoğluna ebedi huzur ve mutluluk kazandırır. Zira insan güçsüz ve zayıftır. Allah'a sığınarak O'na ibadet edip, O'ndan yardım isteyerek ayakta kalabilir. Her yer ve her zamanda yüce yaratıcısının koruyuculuğunu düşünerek rahatlar. Bütün sevgiler hoşgörüler, iyilik ve güzellikler Allah'a imanın sonucunda doğar. Bu iman ve Allah'dan korku sebebiyle yeryüzündeki kötülük ve günahlar ortadan kalkar. Insanların birbiriyle yardımlaşmaları, birbirlerini sevmeleri sağlanır. Allah'a imanla insan, insanca bir hayat yaşar. İnsani idealler ve ülküler peşinde koşar. Örnek kültürlere, örnek medeniyetlere sahip olur. Allah'a iman ahirete de iman gerektirdiğinden herkes birgün heseba çekileceğini ve yaptıklarından mesul tututacağını bilerek yaşar. Böylece cemiyetleri fesada götüren hal ve hareketlerin önüne geçilmiş olur. Allah'a iman ne kadar kuvvetli olursa, iyilik ve faziletler de o kadar yaygın olur.


ALLAH HAKKINDA BİLMEMİZ GEREKENLER


Allah'ı görmek mümkün müdür?
Bizim itikadımıza göre Allahü Tealayı görmek aklen caiz, naklen vaciptir. Allahü Teala görülür. Fakat bu görülme bir mekanda, bir yönde degildir. Görenle Allah (c.c.) arasında bir mesafe de yoktur. Allah'ın vücud sıfatına sahip olması O'nu görebilecegimize delildir.
Ehli Sünnet alimleri Ahirette, cennette Allah'ın görüleceğini, cennet ehlinin Allahınn cemalini seyredeceğini bildirmişlerdir. Kıyame Süresi'nin 22 ve 23. ayetlerinde şöyle buyrulur: "Yüzler vardır o gün terü tazedir. Rablerini göreceklerdir." Bir hadis-i şerifte de Yüce Peygamberimiz: "Muhakkak ki siz hepiniz, ahirette Rabbinizi şu kameri (ay) görüp de şüphe etmediğiniz gibi göreceksiniz." buyurmuşlardır.
Dünyada baş gözüyle Allah'ı görmek yalnız sevgili Peygamberimize nasip olmuştur. O miraca çıktığında Allah'ı görmüştür. Bunun dışında uyanık olarak kim Allah'ı gördüğünü iddia ederse sapıktır ve sözü batıldır.


Allah'ı Rüyada Görmek Caiz Midir?
İslam alimleri bu konuda ihtilaf etmişlerdir. Ancak ekseriyeti "Rüyada Allah'ı görmeye mani bir şey yoktur. Fakat bu görüş hakiki bir görüş degildir." demişlerdir.


Allah (C.C.) Ve Kullarının Fiilleri
Allahü Teala, kullarının iman, küfür, isyan ve ibadet olan bütün fiillerinin yaratıcısıdır. Kulların bu fiillerinin tamamı Allah'ın iradesi, dilemesi, hükmü, kazası ve takdiri iledir. Ancak Allah, kullarına cüzi bir irade vermiş, onları iyilik ve kötülük hususunda serbest bırakmıştır. Bu sebeple insanlar iyilik yaptıklarında mükafaat, kötülük yaptıklarında ceza alırlar. Hayr ve şer Allah'tandır. Hiç bir kimse bir hayrı veya şerri yaratamaz.
Kulların yaptığı iyi ve güzel fiillere Allah'ın rızası vardır. Fena olan fiillere ise, rızası yoktur.


Allah'ın Affetmeyeceği Günah
Allahü Teala kendisine şirk koşanı affetmez. Bundan başka diledigi kimselerin büyük veya küçük günahlarını bağışlar. Helal olarak kabul edilmedigi takdirde, Allah dilerse büyük günahları affeder.


Rızkı Allah Verir
Helal veya haram, Cenab-ı Hakkın canlılara yemeleri için verdigi herşey rızıktır. Helal veya haram herkes kendi rızkını yer. Hiç kimse bir başkasının rızkını yiyemez.

Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...