6/27/2010

Zırva te'vîl götürmez

Zırva te'vîl götürmez

Bir müddet önce, Hamîdullah hakkında, ba'zı müelliflerin yazılarını nakletmiştim. Üç tane tenkîd mektubu geldi. Bunların ikisi biraz insaflıdır. Ancak bir tanesi çok gariptir. Bakırköy'den Ş. BAHA'nın bu mektubunu birazcık kısaltarak ibret için yayınlıyorum:

Prof. Hamîdullah hakkındaki yazınıza cevabımdır:

1- Birkaç yazardan nakil yaparak, Prof. Hamîdullah'ın ba'zı görüşlerini tenkid ettiniz. Bu görüşlere siz de katılıyorsunuz ki, neşrettiniz. Necip Fazıl, onun bu kitâbı Fransızlara bir şükran borcu olarak yazdığını söylüyor. Peki Fransız arabalarının Türkiye bâyiliğini almakla asıl siz Fransızların
adamı olmuyor musunuz?

2- Mi'râcı inkâr etmekle ne olur? O, İslâmı kabûl ediyor, namaz kılıyor ya. Namaz kılan bir müslümana Mi'râcı inkâr etti veya Şakkul-kamer mu'cizesini inkâr etti diye hemen kâfir damgası basılır mı? Bir müslümana kâfir diyenin kendi kâfir olmaz mı?

3- Şakkul-kamer mu'cizesi hakkında âyet yoktur. Varsa yazın. Biz de bilelim

4- Hz. Âişe de, Mi'râcın rü'yâda olduğunu yazıyor. Buna ne diyebilirsiniz?

5- Onun kitaplarındaki görüşleri, kendine âit değildir. Çeşitli yazarlardan nakildir. Kendine âit olmıyan görüşlerden dolayı onu nasıl suçlarsınız?

6- Onu tenkid edenlerden Prof. Zeki Çıkman, tıp doktorudur. Doktor dinden ne anlar?

7- Sadreddin Hoca'nın oğlu, Amerika'da peygamber olduğunu söyliyen birinin dinine girmiştir. Onun görüşleri doğru olsaydı, oğluna etki ederdi.

8- Davudoğlu Hoca'nın ona "Paslı silsileden biri" demesinin hiç kıymeti yoktur. Çünkü o, daha başkalarını da tenkid etmiştir.

9- Prof. Hayrettin Karaman ve diğer ba'zı prof.lar da onu takdir ediyorlar. Buna ne diyeceksiniz?

10- İslâmî çalışmalar yüzünden hiç hapiste yattınız mı? Yatmadıysanız, yazılarınızın hiçbir değeri olmaz.

Cevap: Aslında cevap vermeye değmez. Fakat birkaç satır olsun yazalım!

1- Beşinci maddedeki görüşüne zıttır.

2- Mi'râcı inkâr edenin kâfir olacağını (Ruh-ül-beyân) tefsirinden ve (Bahr-ür-raık) fıkıh kitâbından alarak yazmıştık. Dinimizin bir hükmünü inkâr edenin kâfir olacağı bütün din kitaplarında yazılıdır. Böyle bir kimse, namaz kılsa da kâfirdir. Kâfire kâfir demek câizdir.

3- Şakkul-kamer mu'cizesi, Kamer sûresinin ilk âyetlerinde bildirilmektedir.

4- Peygamber efendimizin, bedenle gidilen Mi'râcdan başka rü'yâda gördüğü mi'râcları da olmuştur. Hz. Âişe vâlidemizin bildirdiği bu mi'râclardır. Çünkü meşhûr Mi'râc hâdisesinde henüz Âişe vâlidemizle evlenmemişti bile.

5- Bu görüşünün birinci maddedeki görüşe zıt olduğunu, birinci maddede bildirmiştik. Nakletmek suç değilse, naklettiğimiz yazılardan dolayı bizi niçin suçluyorsunuz?

6- Din kimsenin inhisarında değildir. İsteyen herkes, dini öğrenebilir. İmâm-ı a'zam hazretleri de tüccar idi. Doktor olan dini öğrenemez mi? Zeki Çıkman tıp profesörü de, kendi memleketinde vatandaşlıktan çıkarılan Hamîdullah, ne profesörüdür? Devletler Hukuku profesörüdür. Biz onu hukukçu olduğu için değil, Ehl-i sünnet düşmanı olduğu için tenkid ediyoruz.

7- Oğlundan dolayı babasını tenkid etmek yanlıştır. Hz. Âdem'in ve Hz. Nuh'un oğullarından biri de kâfir idi. Bunlardan dolayı babalarına söz söylenir mi?

8- Başkaları dediği kimseler, Efgani ve Abduh gibi mezhepsizlerdir.

9- Onu takdir eden yandaşları olmasaydı, kitapları Türkiye'de satılır mıydı?

10- Hapiste yatan herkesi kahraman saymak yanlıştır.


Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...