6/28/2010

Sünneti değiştirmenin sakıncası var mıdır?

Sünneti değiştirmenin sakıncası var mıdır?

Soru: Sünneti değiştirmekte mahzûr var mıdır? Meselâ tesbihi 33 yerine, daha fazla sevâb olsun diye 44 olarak çeksek mahzûru olur mu? Sakalı bir tutam yerine bir veya iki karış uzatsak veya çok kısa yapsak bir mahzûru olur mu?

Cevap: Peygamber efendimizin yaptığı işlere sünnet denir. Hattâ birisini bir şey yaparken görüp de bir şey demediği işlere de sünnet denir. Peygamber efendimiz bu yaptıklarını ya ibâdet olarak veya âdet olarak yapardı. Âdet olarak yaptıklarına sünnet-i zevâid denir. Uzun entari giymesi, saçlarını uzatması veya kısaltması, sakal bırakması gibi. Bir kimse, (Peygamberimiz, kadınlar gibi entari, uzun gömlek giyermiş) diyerek alay etse, îmânı gider. Yâhut sakalı beğenmeyen veya sünnete uygun sakalı olana çember sakallı, top sakallı diye hakâret eden kâfir olur. Çünkü Peygamber efendimizin y
aptığı işleri ya'nî sünnetini, beğenmemiş olur. Hâlbuki Allahü teâlânın bütün insanların en üstünü olarak yarattığı ve âlemlere rahmet olarak gönderdiği peygamberini beğenmemek, Allahı beğenmemek olur. (Niye böyle peygamber gönderdin) demek olur. Allahı beğenmeyenin de kâfir olacağı pek açıktır. Kur'ân-ı kerîmde, Peygamber efendimizin emrettiğini yapmak, yasakladığından kaçmak gerektiği bildiriliyor. (Haşr 7)

İbâdet zamanla değişmez

İbâdete ait hükümler zamanla değişmez. İbâdetleri değiştirmek, dîni değiştirmek olur, dinsizlik olur. Bir kâfir, bir söz ile [kelime-i şehâdet getirerek] müslüman olur. Bir müslüman da küfre düşürücü bir söz ile kâfir olur. Dînimizin herhangi bir hükmünü beğenmeyen, meselâ, (tesettür lüzûmsuzdur) diyenin îmânı gider. Resûlullah efendimize uymanın önemi büyüktür. Kurân-ı kerîmde buyuruluyor ki:

(Resûle itâ'at eden, Allaha itâ'at etmiş olur.) [Nisâ 80]

Peygamber efendimiz de aynı meâlde buyuruyor ki: (Bana itâ'at eden, Allaha itâ'at etmiş olur, bana isyân eden de Allaha isyân etmiş olur.) [Buhârî]

Kur'ân-ı kerîmde, Resûlullaha itâ'atin Allaha itâ'at olduğu, Ona isyân edenin Allaha isyân etmiş olduğu çok yerde bildirilmekte, (Allaha ve Resûlüne itâ'at), (Allah ve Resûlüne isyân) ifâdeleri çok yerde geçmektedir. (Nisâ 13-14)

Hadîs-i şerîflerde de buyuruluyor ki:

(Sünnetimden yüz çeviren benden değildir.) [Müslim]

(Bir bid'at çıkarılınca, bir sünnet kalkmış olur.) [İ.Ahmed]

İbâdet maksadı ile dîne birşey ilâve etmek bid'attir, büyük günâhtır. Dînimiz noksan değildir. Hâşâ Allah veya peygamberimiz dinde bir şeyi eksik bırakmış da, daha iyisini biz mi yapacağız? İbâdete bid'at karıştırmak, Allahü teâlânın bildirdiği dinde noksanlık bulmak, koyduğu hükümleri beğenmemek, dîni değiştirmek olur. Meselâ akşam namazının farzını 3 rek'at yerine, daha fazla ibâdet edeyim diye 4 rek'at kılmak bid'attir. 3 yerine de geçmez, namaz hiç kabûl olmaz. Tesbihleri 33 yerine, çok sevâb olsun diye 40 defa veya daha fazla çekmek bid'at olur. Hiç tesbih çekilmese günâh olmaz. Fakat sünnet sevâbından mahrûm kalınmış olur.

Bir din kitâbını tahkîr etmek, islâm âlimlerinden biri ile alay etmek ve ta'zîm etmemiz emrolunan birşeyi tahkîr etmek, tahkîr etmemiz emrolunan birşeyi ta'zîm etmek küfürdür. Bunları yapan kâfir olur. (Birgivî)

Ortaya bid'at çıkarmak

Sakalı sünnet diye kısa bırakmak veya sadece çenede bırakmak bid'at olur, Resûlullah efendimizin sakal şekli beğenilmemiş olur. Hadîs-i şerîfte, (İbâdetleri bizim gibi yapmayanlar bizden değildir) buyuruluyor. Namazlardan sonra âyet-el-kürsî okunur. Sonra tesbihler çekilir, ondan sonra duâ edilir. Duâ ederken salâten tüncînâ veya başka duâlar da okunur. Âyet-el-kürsî'nin okunduğu yerde salâten tüncînâ'yı okumak sünneti değiştirmek olur, ya'nî bid'attir. Peygamber efendimiz nasıl ibâdet etmişse, mezhebimiz bunu nasıl bildirmişse, o şekilde ibâdet edilir. (Şunu da yapalım, ötekini de ilâve edelim) demek, dinde değişiklik olur. (Hadîka)

(Kim dinde olmayan birşey çıkarırsa merdûddur) hadîs-i şerîfi gösteriyor ki, dinden olmayan bir i'tikâd, bir söz, bir iş, bir hâl ortaya çıkarılır ve bunun din ve ibâdet olduğuna inanılırsa, yâhut İslâmiyetin bildirmiş olduklarında, bir fazlalık veya noksanlık yapılırsa ve bunu yapmaktan sevâb beklenirse, bu yenilikler, değişiklikler, (Bid'at) olur. İslâmiyete uyulmamış, ona îmân edilmemiş olur. İmâm-ı Rabbânî hazretleri buyuruyor ki: Bugün kalbler kararmış olduğundan, ba'zı bid'atler güzel görünse de, hepsinden kaçınmak lâzımdır, kıyâmette hepsinin zararlı olduğu anlaşılacaktır. Hadîs-i şerîfte, (Her bid'at sapıklıktır) buyuruldu. (Müslim)

Din bir bütündür. Bir hükmünü beğenmeyen veya değiştiren kâfir olur. Meselâ sünnet olan sakalı da beğenmeyen kâfir olur. Beğendiği hâlde yapmaz ise kâfir olmaz. Sünneti değiştirirse bid'at ehli olur.


Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...